Gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda en sık ölüm nedenleri arasında hala damar hastalıkları birinci sırayı alıyor. Damar hastalıkları arasında damar tıkanıklıklarına bağlı felçler, kalp damar tıkanıklıkları, kalp yetersizliği, bacak damarlarının tıkanıklığı ve aort anevrizmaları sayılıyor. Peki son yıllarda, her geçen gün daha fazla önem verdiğimiz hastalıklardan korunma stratejisi içinde damar hastalıkları için politikamız ne?
Herkese kolesterol ilacı kullanmasını önermiyoruz ama 10 yıl içinde kalp-damar hastası olma ihtimali %20’nin üzerinde olanların bu ilaçları kullanmasını öneriyoruz. Bu ilaçların kullanılması riski tamamen ortadan kaldırmıyor ama azaltıyor. LDL yani kötü kolesterolü 38 mg/dl düşürdüğümüz zaman damar hastalıklarına bağlı ölüm riskini %12 oranında azaltıyoruz. Bu oran kabaca 10 hastadan birini ölümden kurtardığını ifade ediyor. Geçen senelerde yapılan bir araştırma makaleler arasında dolaşırken ilgimi çekti. Bu yazıda araştırmacılar her gün bir elma yemenin damar sağlığı için ne kadar yararlı olduğunu göstermişler. İlgi çekici kısmı ise bunu yaparken elmayı kolesterol düşüren ilaçlarla kıyaslayarak yapmaları. Özel bir model üzerinde çalışarak, araştırıcılar günde bir elma tüketmenin damar hastalıklarından ölümü önlemede en az kolesterol ilaçları kadar etkin olduğunu iddia ediyorlar. Hatta bir İngiliz atasözü der ki “An apple a day keeps the doctor away!” (Günde bir elma doktoru uzak tutar!). Yazarlar bu eski söze de atıfta bulunmaktan çekinmiyorlar.
Bu ve benzeri araştırmalara güvenerek sadece beslenmeye güvenmek ve verilen ilaçları bir kenara bırakmak büyük bir hatadır. Ancak günlük beslenmemizde yapacağımız değişiklikler en az diğer önlemler kadar hayatımızı sağlıklı ve daha uzun sürdürmekte önem taşımaktadır. Bunların yanına doktorun önerilerini eklemek de elimizi güçlendirir.